Fenerbahçe'nin İspanyol teknik direktörü Luis Aragones, FBTV'de yayınlanan 'Aragones ile teknik analiz' programında Yasir Kaya'nın sorularını yanıtladı.

Aragones ilk olarak İstanbul'a alışmanın nasıl olduğu ile ilgili olarak, "İstanbul'da olmaktan çok memnunum. Ancak bu kenti gezmek için pek vaktim olmadı. Genelde evden Samandıra'ya, tesislerden de eve gidiyorum. Ama İstanbul gerçekten farklı bir deneyim. İstanbul'u eşimle birlikte keşfetmeyi planlıyoruz. Ama benim tempom oldukça yoğun. En kısa zamanda gezeceğiz" diye konuştu.

Aragones'e, Avusturya kampında oyunculara Türkçeyi en kısa sürede öğreneceğini söylediğinin hatırlatılması üzerine, "Türkçe öğreneceğime inanıyorum. Bazı kelimeleri öğrendim. Türkçe öğrenmek için bir hoca tutmadım ama yavaş yavaş öğreneceğim" dedi.

70 yaşındaki teknik adam, Turkcell Süper Ligi'yle ilgili olarak, "Türkiye'de kaliteli bir lig var. Takımlar başta Fenerbahçe olmak üzere güçlü ve kaliteli. Ligin kalitesi konusunda olumsuz konuşulamaz" dedi.

Fenerbahçe'nin ligde şampiyonluk dışında hiçbir sonucu başarı olarak kabul etmemesi ile ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine Aragones, "Fenerbahçe'nin ligdeki hedefi şampiyonluk. Diğerlerinin de hedefi bu. Ben buraya takımı başarılı kılmak için geldim. Üzerimde iyi ya da kötü baskıdan söz edemem" diye konuştu.

Takımın durumu ve Partizan maçı hakkında ise Aragones, "Hazırlık kampından itibaren teknik ve taktik olarak iyi oyuncularımız olduğunu biliyorduk. Performansları üst seviyeye çekmeliyiz. Bunu başarırsak daha da iyi olacağız. Partizan maçında defans olarak sıkıntılıydık. Ama bunlar futbolda olur onlara saygı gösteriyoruz. Sistem maçın durumuna göre değişir. Gol bulduktan sonra Alex, ileri gitti. Bu fazla tartışmamalı. Alex ya da başka bir oyuncu için şurada burada oynuyor demek gereksiz" yorumunu yaptı.

Gol atmanın da gol yemenin de takımın hep birlikte yaptığı bir şey olduğunu söyleyen Aragones, "Golü tüm takım atar ve yer. Defansta tüm takım senkronize olmalı. Atak savunmadan başlar. Bu, ekip işi, bölgelere ayırmamak lazım. Bütün olarak bakmak gerekir" dedi. 

İspanya ve Türkiye'nin 2010 Dünya Kupası'nda aynı gruba düştüğünü söyleyen Aragones, iki takımın da favori olduğunu söyledi. Aragones önemli olanın başarı için durmadan çalışmaktan geçtiğini söyledi.

Fatih Terim'in kendisi hakkında yaptığı yorumlara da "Uzun yıllardır futbolun içindeyim ve teknik direktörleri de futbolcuları da tanıyorum. Onun benimle ilgilenmesi güzel bir şey. Ayrıca futbolcularımla da ilgilenmesi gurur verici. İspanya'nın başına Del Bosque geldi. O çok uzun zamandır tanıdığım ve sevdiğim bir insan. Kendisinin çok büyük başarılar kazanmasını isterim" dedi.

Aragones son olarak "Burada olmaktan çok mutluyum. Fenerbahçe'nin kupalar kazanması için buradayım" diyerek sözlerini tamamladı.

Turkcell Süper Lig'de 2008-2009 sezonunun başlamasına kısa süre kala, derbi maçlar, özellikle son yıllarda şampiyonun belirlenmesinde adeta anahtar rolü üstlenmeye başladı.

Ligin 50 yıllık tarihinde şampiyonluk yaşayan 4 takım olan Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor'un birbirleriyle oynadıkları maçlar baz alınarak yapılan değerlendirmede, son 9 sezonda derbilerde en çok puan toplayan takımlar, lig bitiminde 7 kez şampiyonluğa ulaştı.

1999-2000 sezonunda Galatasaray, 2000-2001 sezonunda Fenerbahçe, 2001-2002 sezonunda yine Galatasaray, 2002-2003 sezonunda Beşiktaş, 2003-2004 ve 2006-2007 sezonun Fenerbahçe, derbilerden en fazla puanı çıkararak, sezon sonunda ipi en önde göğüslemeyi başarırken, geçen sezon da Galatasaray, Fenerbahçe ile derbilerde aynı puanı toplayarak, şampiyon oldu.

AA muhabirinin ligin 50 sezonunu kapsayan araştırmasına göre, geride kalan sezonlarda ''Derbi Kralları'' ile diğer takımlardan en çok puan toplayan ekipler birbirlerine yakın oranda şampiyonluk yaşadı.

Ligin 26 sezonunda derbi maçlarda en çok puan toplayan takımlar, 24'ünde ise derbilerde başarılı olamayan, ancak diğer maçlarda daha çok puan toplayan ekipler mutlu sona ulaştı.

Lig tarihindeki 50 sezonun 9'unda ''Derbi Krallığı'', birden fazla takım arasında paylaşılırken, 41 kez kürsüye takımlar tek başına çıktı.

17 şampiyonlukla, Galatasaray ile birlikte en çok mutlu sona ulaşan ekip unvanını paylaşan Fenerbahçe, aynı zamanda, 51. sezonuna girecek lig tarihinde en fazla ''Derbi Kralı'' unvanını alan takım oldu.

Sarı-lacivertliler, 15 kez tek başlarına, 5 kez de ezeli rakipleriyle ortaklaşa bu unvanı kazandı.

Son şampiyon Galatasaray ise 17. kez mutlu sona ulaşırken, 50 sezonun 9'unda tek başına, 6'sında ise ortaklaşa ''Derbi Kralı'' oldu.

10 şampiyonluğu bulunan Beşiktaş, 12 kez tek başına, 3 kez ortaklaşa, 6 kez şampiyon olan Trabzonspor ise 5 kez tek başına, 5 kez de ortaklaşa zirveye çıktı.

Birinci Lig tarihinde sezon sonunda şampiyon olan ve derbi maçlarda en çok puanı toplayan takımlar şöyle:

Sezon Şampiyon ''Derbi Kralı''

1959 Fenerbahçe Fenerbahçe

1959-60 Beşiktaş Beşiktaş

1960-61 Fenerbahçe Galatasaray

1961-62 Galatasaray Beşiktaş

1962-63 Galatasaray Fenerbahçe

1963-64 Fenerbahçe Fenerbahçe

1964-65 Fenerbahçe Galatasaray

1965-66 Beşiktaş Galatasaray

1966-67 Beşiktaş Fenerbahçe

1967-68 Fenerbahçe Fenerbahçe

1968-69 Galatasaray FB-GS

1969-70 Fenerbahçe BJK-FB-GS

1970-71 Galatasaray Fenerbahçe

1971-72 Galatasaray Beşiktaş

1972-73 Galatasaray Galatasaray

1973-74 Fenerbahçe Beşiktaş

1974-75 Fenerbahçe Fenerbahçe

1975-76 Trabzonspor Trabzonspor

1976-77 Trabzonspor Trabzonspor

1977-78 Fenerbahçe FB-TS

1978-79 Trabzonspor Galatasaray

1979-80 Trabzonspor Beşiktaş

1980-81 Trabzonspor GS-TS

1981-82 Beşiktaş TS-BJK

1982-83 Fenerbahçe Fenerbahçe

1983-84 Trabzonspor Trabzonspor

1984-85 Fenerbahçe TS-GS

1985-86 Beşiktaş Beşiktaş

1986-87 Galatasaray Beşiktaş

1987-88 Galatasaray Beşiktaş

1988-89 Fenerbahçe Fenerbahçe

1989-90 Beşiktaş Trabzonspor

1990-91 Beşiktaş Galatasaray

1991-92 Beşiktaş Beşiktaş

1992-93 Galatasaray Trabzonspor

1993-94 Galatasaray Fenerbahçe

1994-95 Beşiktaş Galatasaray

1995-96 Fenerbahçe Fenerbahçe

1996-97 Galatasaray Beşiktaş

1997-98 Galatasaray FB-TS

1998-99 Galatasaray Beşiktaş

1999-00 Galatasaray Galatasaray

2000-01 Fenerbahçe Fenerbahçe

2001-02 Galatasaray Galatasaray

2002-03 Beşiktaş Beşiktaş

2003-04 Fenerbahçe Fenerbahçe

2004-05 Fenerbahçe BJK-GS

2005-06 Galatasaray Fenerbahçe

2006-07 Fenerbahçe Fenerbahçe

2007-08 Galatasaray GS-FB

Eski adıyla Birinci Futbol Ligi, son yıllardaki adıyla Süper Lig'de geride kalan 50 sezonda en fazla gol 1987-88, en az gol ise 1973-74 sezonlarında atıldı.

Ligde 3 puan sisteminin başlangıcı olan 1987-88 sezonunda yapılan 380 maçta, toplam 1032 gol atıldı. Bu rakam lig tarihine, en çok gol atılan sezon olarak geçti.

Lig tarihinde şimdiye dek en az gol ise 1973-74 sezonunda atıldı. Takımlar 240 maçta fileleri toplam 405 kez havalandırırken, sporseverler sezon boyunca lig tarihinin en az golünü izledi.

Ligde gol ortalaması en yüksek sezon ise 2000-01 oldu. 306 maçta toplam 1017 gol atılırken, maç başına düşen 3.32 ortalama, lig tarihine ''en bereketli sezon'' olarak geçti.

En az gol ortalamasının gerçekleştiği sezon ise 1969-70 oldu. 240 maçta toplam 419 gol atılırken, maç başına düşen ortalama gol sayısı 1.74'de kaldı.

Lig tarihinde bir sezonda 1000 gol barajı şimdiye dek sadece 2 kez geçildi. Ligde 2000-01 sezonunda atılan toplam 1017 golün yanı sıra, 1987-88 sezonunda da fileler toplam 1032 kez havalanmıştı.

Bu arada, ligde 3 puan sistemine geçilmesiyle birlikte, atılan gol sayısında da gözle görülür bir artış meydana gelirken, bu dönemdeki en düşük gol ortalaması, 2.4 ile 2006-07 sezonunda gerçekleşti.

Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme ilk maçında Güney Kıbrıs temsilcisi Anorthosis'e 3-0 mağlup olarak şok yaşayan Olympiakos'un, Brezilya'lı Milli golcü Diogo Luis Santo'yu renklerine bağladığı açıklandı.

Olympiakos kulübünün resmi internet sayfasından yapılan açıklamada, 21 yaşındaki futbolcuyla 5 yıllık sözleşme imzalandığı bildirildi.

Transferin ekonomik boyutuyla ilgili bir bilgi verilmezken, Yunan medyası, bonservis bedeli için 13 Milyon Euro ödeneceğini ve genç golcüye de yıllık 1.5 Milyon Euro ücret verileceğini iddia etti.

Brezilya'lı golcü ise yaptığı açıklamada, "Olympiakos gibi büyük bir kulübe futbol oynamaya geldiğim için çok mutluyum. Kulüp yönetimini ve taraftarları memnun etmek için elimden gelenin en iyisini yapacağım" dedi.

Oyun stiliyle Real Madrid'in Hollanda'lı yıldızı Ruud van Nistelrooy'a benzetilen Diogo, geçtiğimiz sezon Brezilya Serie A'da Portuguesa formasıyla kaydettiği 18 golle dikkatleri üstüne çekmişti.

Arsenal'in de gündeminde olan genç Sambacı, Brezilya U-2 Milli takım formasını ise son zamanlarda düzenli olarak giyiyordu.